-
1 hareket
hareket s1) Bewegung f, Fortbewegung f\hareket etmek sich bewegen, sich fortbewegenbir şeyi \hareket ettirmek etw bewegen, etw fortbewegenbir şeyi \harekete geçirmek [o getirmek] ( kımıldatmak) etw in Bewegung [o Gang] setzen, etw aktivieren; ( canlandırmak) etw in Schwung bringen\harekete geçmek sich in Bewegung setzen\hareket etmek handeln3) Verfahren nt\hareket etmek verfahrenbir şeye karşı \harekete geçmek gegen etw vorgehen\hareket etmek abfahren\hareketimiz iki gün ertelendi unsere Abreise hat sich um zwei Tage verschoben, unsere Abreise verschiebt sich um zwei Tage -
2 hareket
hareket <- ti> allg Bewegung f; Handlung f, Aktion f; MUS Tempo n; BAHN Fahrt f; Abfahrt f; Abreise f; Abfertigung f eines Zuges; SPORT Griff m; (Erd)Beben n; Verhalten n; Benehmen n, Handlungsweise f eines Menschen; fig geistige Strömung f; TECH a Start-;hareket dairesi Fahrdienstleitung f;hareket etmek abreisen, abfahren; sich bewegen; sich rühren; handeln, vorgehen, sich verhalten; (-den) fig (von der Meinung) ausgehen, zu …;hareket noktası Abfahrtsplatz m; Zentralhaltestelle f; fig Ausgangspunkt m;hareket saati, hareket zamanı Abfahrtszeit f;harekete geçirmek (oder getirmek) v/t jemanden in Bewegung bringen; fig aktivieren, aktiv werden lassen; Polizei usw zum Einschreiten veranlassen; in Aktion versetzen;harekete geçmek v/i in Aktion treten -
3 hareketlenmek
vi in Schwung kommen; ( harekete geçmek) sich in Bewegung setzen
См. также в других словарях:
harekete geçmek — bir işi yapmaya başlamak, bitirmek amacı ile bir işe girişmek ... saldırma için lazım gelen strateji planını tespit ederler ve ona göre harekete geçerlerdi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
SAFBESTE-İ HAREKET — Harekete geçmek üzere saf bağlayıp hazır olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ayağa kalkmak — 1) ayakları üzerinde durmak, dikilmek Ayağa kalkarak istifa etmeyeceğim, dedi. M. Ş. Esendal 2) hasta iyi olmak, iyileşmek 3) saygı göstermek için oturma durumundan ayaküzeri durumuna geçmek 4) harekete geçmek Bu gece büyük hanımın kerem ve ihsan … Çağatay Osmanlı Sözlük
başlamak — e 1) Bir işe girişmek, harekete geçmek Şairliğe on sekiz yaşında gazel ve rubailerle başlamıştı. H. Taner 2) nsz Çalışır, işler, yürür duruma girmek Bundan başka evlenme hayatı da oldukça başarılı başladı. H. E. Adıvar 3) Olmak, oluşmak, ortaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hareket — is., fiz., Ar. ḥareket 1) Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon 2) Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma Her hareketi kamera önünde rol yapıyormuşçasına hesaplı. R. H. Karay 3) Davranış, tutum Sakin, dürüst, kıyafeti ve … Çağatay Osmanlı Sözlük
hareketlenmek — nsz Hareket kazanmak, harekete geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıvramak — nsz, hlk. 1) Buruşup toplanmak, kıvırcık duruma gelmek İplik kıvradı. 2) Hızlı yürümek 3) Harekete geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepi — is., ruh b. Bir işi yapmak, harekete geçmek için duyulan ve bireyin engelleyemeyeceği kadar güçlü istek, içtepi, itki Birleşik Sözler içtepi … Çağatay Osmanlı Sözlük
imdadına erişmek — yardım etmek üzere harekete geçmek Hakkı Bey karısının imdadına erişti. Selma Hanım ın müşkül bir vaziyette kaldığını hissederek söze karıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yola çıkmak — 1) araca binmek üzere yol üstünde durmak 2) bir yere varmak için bulunduğu yerden ayrılarak yolculuğa başlamak, harekete geçmek Yola öğle yemeğinden sonra çıktık. S. Kocagöz 3) herhangi bir şeyi esas alarak, oradan başlayarak Bir roman konusundan … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuşnamak — karşılaşmak, harekete geçmek, I, 236 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini